Kolajen, sırayla karbon, oksijen ve hidrojenden meydana gelen amino asitlerden oluşan bir proteindir. Kolajen, Glisin, Prolin, Hidroksiprolin ve Arginin isimli spesifik amino asitleri içerir. Madde, vücuttaki proteinlerin yaklaşık %30'unu oluşturur. Vücudun her yerinde bulunan sert ve güçlü bir yapıdır. Yoğun olarak kemiklerde, tendonlarda ve bağlarda yer alan kolajen, doğada yalnızca hayvanlarda, özellikle memelilerin et ve bağ dokularında bulunur. Kolajen ciltte sıkılığa, esnekliğe ve cilt hücrelerinin sürekli yenilenmesine yardımcı olan bağ dokusunun bir parçasıdır. Cilt elastikiyeti için hayati öneme sahiptir.
Vücut kolajeni çeşitli vitamin ve mineralleri kullanarak ve birçok işlemden geçirerek üretir. Tüm proteinler amino asitlerden oluşurlar ve kolajende en fazla bulunan amino asit, esansiyel bir amino asit olan glisindir. Yaşlandıkça, vücuttaki kolajen miktarının azalması doğaldır. Bu da bağların esnekliğinin azalmasına, kasların zayıflamasına, eklem ağrısına ve kırışıklıklara neden olabilir. Hatta bazı sindirim sistemi organlarının zarının incelmesine ve sindirim sorunlarına yol açabilir.
Kimler Collagen Kullanmalıdır?
Ligamentler, iki kemiğe bağlanan ve dolayısıyla eklemleri bir arada tutan başka bir bağlayıcı doku türüdür. Tendonlar da benzer ancak kasları kemiklere bağlayan farklı tipte dokulardır. Bütün bu dokular, (kemikler, bağlar, tendonlar ve iskelet kasları) proteinlerden oluşur. İşte bu proteinler arasında en baskın olanı kolajendir. Kolajen bağ dokusunun ana bileşenidir ve tüm vücut protein içeriğinin %25 ila %35'ini oluşturur. Memelilerde en bol bulunan proteindir. Kolajen, vücudun çeşitli yapılarına kuvvet vermeye yardımcı olur ve patojenik maddelerin, çevresel toksinlerin, mikro organizmaların ve kanserli hücrelerin emilimini ve yayılmasını önleyerek vücut yapılarını korur. Kolajen proteini, her şeyi bir arada tutan bir yapıya sahiptir.
Kas dokusunda kollajen, endomysium'un ana bileşeni olarak görev yapar. Kasların %1 ila 2'si ve toplam kas ağırlığının yaklaşık %6'sı kollajenden oluşur. Gıdalarda kullanılan Yaşla birlikte, kolajen üretimi yavaşlar ve hücre yapıları güçsüzleşir. Cilt incelir ve zarar görmesi kolay bir hale gelir. Saçlar cansızlaşır, cilt sarkmaları ve kırışıklıkları görülmeye başlar. Tendonlar ve bağların elastikliği azalır ve eklemler sertleşir.
Sonuç olarak kolajen cilt ve eklemlerin sağlığı için kullanılabilirken aynı zamanda yoğun tempoda antrenman yapan ve kas gelişimi hedefleyen sporcular tarafından da kullanılabilir. Yaşlanmaya bağlı olarak vücutta görülen kolajen eksikliği sonucu; sığır kolajeni kullanımı son yıllarda oldukça yaygın hale gelmiştir. Türkiye'de doktorlar tarafından en fazla tercih edilen saf ürün Artılane sığır kolajeni olarak bilinmektedir.